Fercan Yalınkılıç
Altındaki
volatilite yatırımcıları endişelendiriyor. Bir kaç haftadır altında gün başında
sert düşüşler yaşanıyor, bu düşüşler ABD seansının açılması ile de telafi
ediliyordu. Ancak altın 1630 doların altına inerek bugün 1 ayın dip seviyesini
gördü. Gümüşte ise satışlar daha sert yaşanıyor. Gümüş bir kaç kez denediği 30
dolar bandını ise nihayet aşağı yönlü kırdı ve TSİ 11:20 itibari ile 29,70
dolardan işlem görüyor. Peki değerli metallerdeki bu satış sağlıklı bir
düzeltme mi yoksa bir ayı piyasasının habercisi mi? Fercan Yalınkılıç’ın
analizi için haberin devamını tıklayın.
Öncelikle
altının ve gümüşün son beş yılda fiyatının 2,5 katına çıktığını unutmamak
gerekiyor. Borsada çok kullanılan bir deyim vardır: “Yukarı giden herşey, aşağı
da gelir”. O yüzden altın gibi 10 yıldır aralıksız yükselen bir varlıkta
düzeltme olması da normal. Altının ekteki 100 yıllık grafiğine bakıldığında
altının parabolik yükselişe geçtiği açıkça görülür. Parabolik yükselişler
oluşan bir balonun da habercisi olabilir. Bir varlık balonunun ne zaman
patlayacağını kestirmesi güçtür. Bu yüzden yatırımcıların tetikte olması
gerekir. Parabolik yükselişlerin ardından sert düzeltmeler yaşanabilir.
Beni
altın ve gümüş yatırımcısı için asıl endişelendiren olay ise dolarda ciddi bir
değer kazancı olmamasına rağmen fiyatlardaki mevcut düşüş. Bu da fiyatlardaki
düşüşün sebebinin azalan talep olduğuna işaret ediyor. Azalan talep ise kısa
vadeli değil uzun vadeli bir problem yaratabilir. Bu da altın ve gümüşün
fiyatının uzun vadeli düşüş trendine girmesine yol açabilir. Altın ve gümüş
zannedildiği gibi devamlı fiyatları yükselen varlıklar değildir. Altın’ın
1970’den bu yana fiyat grafiğine bakılırsa altın fiyatının 80’ler başından
90’lara kadar yüksek enflasyonda bile 600 dolarlardan 300 dolarlara gerilediği
görülebilir.
Üçüncü
olarak ise profösyonel yatırımcılar altını enflasyona karşı koruma olarak
alırlar. Ancak şu anda merkez bankalarının bastığı para ekonomiye giremiyor.
Bir çok ülkede enflasyon baskılanmış durumda. Bu da altın için olumsuz bir
gelişme. Zaten yukarıdaki açıkladığım gibi altının enflasyon yüksekken bile
fiyatlarının düştüğü bir gerçek. O yüzden de George Soros, John Paulson gibi
paranın efendileri altın pozisyonlarını ya tamamen kapatıyor ya da
pozisyonlarını azaltıyorlar. Altının ve gümüşün nakit akışı sağlamayan
varlıklar olduğunu unutmamak gerekiyor. Hisse senetleri temettü ödemesi
yaparken, tahvillerde de yatırımcılar kupon ödemesi alır. Yani elde tutulan
hissenin ve tahvil fiyatından bağımsız bir nakit akışı sağlanır. Hisse fiyatı
yukarı gitmezse bile toplanan temettüler yatırımcıya gelir olur. Altın ve gümüş
ise yalnızca alınan fiyattan daha fazlaya satılabilirse kar elde edebilir.
Nakit akışı sağlamaması altın ve gümüşü sanılanın aksine spekülatif bir ürün
yapar. CNBC-e’deki yılbaşı yanında Asaf Savaş Akad altını “Safkan spekülasyon”
olarak tanımlamıştı. Bu isabetli bir yorumdur. Yani hisse senetleri yatırım
gurusu Warren Buffett’ın da dediği gibi sağladıkları nakit akışı ile altından
daha iyi bir alternatiftir. Bu da borsalar iyi giderken akıllı paranın
hisselere yönelmesine sebep oluyor. Bu da altındaki mevcut satışı destekliyor.
Özetlersem
altın ve gümüş dolar değer kazanmazken bile bu kadar düşüyor olması, dolar
değer kazanmaya başladığında ne olur sorusunu akla getiriyor. Benim önerim
altın ve gümüş yatırımcılarının pozisyonlarına stop koyması yada satım
opsiyonları ile koruma satın alması. Çünkü altın 1600 doların altına gerilerse
iki metalde de satış hızlanacaktır.
Peki
altın yatırımcısı için ne zaman alım fırsatı gelecek? Bu sorunun cevabı da
enflasyon ve dolarda gizli. Küresel ekonomilerde enflasyon artmaya başlayıp
dolar değer kaybetmeye başladığında altın için uygun alım fırsatı olacaktır.


